BETON AŞLAR
Ay’a bakıyorum bazı
akşamlar. Ne kadar temiz ne kadar saf. Bir de şehrin karmaşasına bakıyorum. Her
yerde betondan imarlar. Betonlar arasına sıkışıp kaldık. Kalbimizi de
sıkıştırdık betonlara bu kalabalıkta. Ah keşke bilsek kalbe kat çıkılamayacağını!
Tertemiz gecenin simsiyah
kalabalığı…
Bu kalabalıkta kime sorsan
yalnız. Nedense herkes ‘’herkesleşmeye çalışıyor.’’ Peki neden bu yalnızlık,
temeli mi yanlış attık?
Kalabalığın içinde
boğuluyoruz işte. ‘’ Herkes’’ bunun farkında, betonlarımıza fazla değer
veriyoruz oysaki. Davamız İslam’dan çok betonlarımız. Betonlaşmalar yüzünden
beton aşlarla doyuruyoruz maneviyatımızı.
Maneviyat ne zamandan beri
beton aşlarla doyar oldu?
Bu sorunun cevabını kendimiz
bile veremiyoruz. Ya düşünmediğimizden ya da geçiştirdiğimizden veremiyoruz.
Düşünmemiz gereken şu ki; kendimize
veremediğimiz cevabı Allah’a nasıl vereceğiz?
Allah’ın huzuruna hangi yüzle
gideceğiz? Betondan imarlarımızla mı, betonlaşmış kalplerimizle mi?
Kalbimizi betonlardan arındırma
duasıyla.
Sibel HASKÖY
Haziran-2018
Yorumlar
Yorum Gönder