BU ASIRDA ÇIKIŞ NERESİ?
Umudumu yitiriyorum
bazen hayata karşı.
Bazen o
kadar korkuyorum ki, vahşi hayvanlara vahşi deriz ya insanlar onlardan da daha
vahşi olabiliyor.
İradesi
varken niye bu vahşilik?
Bütün
insanlığın utancını taşıyormuş gibi hissediyor bazen yüreğim.
Hayata karşı
yorgunluk başlıyor. Ne yapacağım, çıkmazına giriyorum. Bir daha çıkış bulamıyorum.
Hayat
sadece ye, iç, gez, yat, kelimelerinden ibaret değil ki…
Onun
yaptığı beni bağlamaz demek değil ki hayat.
Hepimizin
bir sıfatı var şu hayatta; anne, baba, abla, ağabey, kardeş, evlat, öğretmen,
doktor, amca, teyze, avukat vs…
Herkesle
bir bağımız var sonuçta. Hadi soyutla soyutlayabilirsen kendini.
Kim ister
ki sevdiklerine zarar gelsin?
Bu asır
korkutuyor beni.
Korkakça
kabuğuma da sığınacak değilim ki düşünceleri meşgul etmeye başladı kalbimi.
Gelmiş
geçmiş bütün topluluklarda kötü insanlar vardı. Ve hep var olacak.
Kötülüğü önleyemeyiz
belki iyilikleri çoğaltabiliriz.
Biz
Muhammed’ül Emin’in ümmetiyiz.
O Mekke
topluluklarında her türlü kötülüğün had safhada yaşandığı bir topluma geldi. Ve
‘’Emin’’ olarak ‘’güvenilir’’ olarak yaşadı.
Aklıma
gelen bir peygamber de Hz Musa.
Firavun
bütün erkek çocuklarını öldürün emrini verdi.
Allah
izin vermedi bir Musa peygamber yetişti.
Hz İbrahim.
Zalimlerin
kızgın ateşi, Allah-u Teala; ‘’ Ey ateş! İbrahim’e karşı soğuk, serin ve selamet
ol, dedik.’’ buyurdu ve serin oldu.
Allah-u
Teala izin vermedi.
Çıkardığım
sonuç şu ki; Her devirde kötüler var ve bu devirde de olacak. Bir peygamber
değiliz evet. Ama ‘’Emin’’ olan bir Peygamber’in (s.a.v) ümmetiyiz.
Kendimizi böyle vasıflandırabiliyorsak. O
zaman güvenilirliği de temsil ediyoruz demektir.
Önce biz
kendimizi yetiştirmekle başlayacağız bu işe.
Gerisini
Allah’a bırakacağız.
Eğer hakikatin
yoluna çıkmıyorsa düşünceler o zaman bir boşluk çıkıyor ve dolmuyor.
Umutsuzluk
sarıyor dört yandan.
Havf ve
recanın ‘’Havf’’ olan yeri yani sadece korku kalıyor yüreğimizde.
Ben başka
çıkış kapısı bulamadım. Başka da bir yol bilmiyorum şu kısacık ömürde.
Tevekkeltü
Al'ALLAH.
Sibel
HASKÖY
23.07.2020/12.31
Yorumlar
Yorum Gönder