Çocuk Cinsel İstismarında Cinsel Kimlik ve Mahremiyet Eğitiminde Rehberlik Öğretmenlerinin Rolü
BİÇİMSEL KISIM;
Çalışmanın Adı: Çocuk Cinsel İstismarında Cinsel Kimlik ve Mahremiyet Eğitiminde Rehberlik Öğretmenlerinin Rolü
Buraya tıklayarak makaleye ulaşabilirsiniz.
Çalışmanın Yazarı: Feyza ÜNAL
Yayın yılı: Haziran 2019
Sayfa Sayısı: 5- 89 arası (toplam 83 sayfa)
TANITIM KISMI;
Başlıkları: Kavramsal Açıdan Çocuk
İhmal İstismarı ile Cinsel Eğitim ve Mahremiyet Eğitimi, Gereç ve Yöntem, Sonuç
ve Öneriler, Kaynakça, Araştırma İzin Yazısı, Görüşme Formu, Görüşme Soruları,
Özgeçmiş
Çalışma; Çocuk
cinsel istismarında cinsel kimlik ve mahremiyet eğitiminde rehber öğretmenlerin
rolünü konu almıştır.
Giriş bölümünde
çalışmanın problemi, amacı, yöntemi ve önemi ile ilgili bilgiler vermiştir.
Kavramsal Açıdan Çocuk İhmal İstismarı ile
Cinsel Eğitim ve Mahremiyet Eğitimi bölümünde
öncelikle çocuk kavramı açıklanmış, ihmal ve istismarın tanımı yapılmış ve
farkı ortaya konmuştur. İstismar çeşitlerinin neler olduğuna yer verilmiş;
ailenin, çevrenin ve öğretmenlerin nelere dikkat etmesi gerektiğinden bahsedilmiş
olup cinsel istismarın çocukta bıraktığı uzun dönem ve kısa dönem etkilerine de
yer verilmiştir.
Türkiye’de ve dünyada çocuk istismarıyla
ilgili araştırmalar aktarılmış ve istismarı önleme çalışmalarına değinilmiştir.
Cinsel Eğitim ve Mahremiyet eğitiminin ne
kadar önemli olduğu ve ailelerin bilinçlendirilmesi gerektiğinin üzerinde
önemle durulmuştur.
Gereç ve Yöntem bölümünde
cinsel istismar, cinsel kimlik ve mahremiyet eğitimi gibi konularda rehber
öğretmenlerin rolü anlatılmıştır. Rehber öğretmenlerin çocuk istismarı kavramı,
çocuk istismarı ile ilgili düşünceleri, istismar türlerinin neler olduğu,
istismara maruz kalan çocuklardaki özellikler, istismara maruz kalan çocukların
neler düşündüğü ve bu konuda rehber öğretmenin ne yapması gerektiğinden
bilgiler verilmiştir.
Çocuklarda mahremiyet eğitiminin ailede
başladığı, öncelikle ailenin bilgilendirilmesi gerektiğinden daha sonra
okullarda cinsel eğitim ve mahremiyet eğitimi ile ilgili neler yapıldığı
anlatılmıştır.
Sonuç ve Öneriler
bölümünde ise en çok karşılaşılan istismar türünün duygusal istismar olduğu genellikle
ebeveynlerin çocuklarına bilinçsiz bir şekilde duygusal istismar uyguladığından
bahsedilmiştir.
İstismar açısından en fazla risk grubunda
olan çocukların tiplerinin kimler olduğu, istismara maruz kalan çocukların
öncekinden farklı davranışlarını ve istismar sonrası nasıl değiştiklerini konu
almıştır.
Teknolojinin de istismara kapı araladığı da
gözler önüne serilmiştir.
KİŞİSEL DEĞERLENDİRME KISMI;
Bu çalışma bir öğretmen adayı olarak farkındalığımın
artmasına sebep oldu. Bir öğretmen olarak her türlü çocuk ile gerek sosyal
hayatta gerekse okul ortamında karşılaşacağımız yadsınamaz bir gerçektir. Bu
yüzden bilinçli bir öğretmen öğrencisini tanımalı ona güven vermelidir. Öğretmenine
güvenen öğrenci kendisini yalnız hissetmez.
Cinsel istismar konusu gerek medyada gerek
sosyal hayatta gündemde olan bir konudur. Bu konuda ailelerin
bilinçlendirilmesi önem arz eder. Duygusal, fiziksel veya cinsel istismar
ailede baş gösterir. Genellikle rastlanılan duygusal istismardır. Ailesi
tarafından duygusal yoksunluk içerisinde olan çocuklar fiziksel olarak iyi
görünseler bile duygusal anlamda kendilerini yalnız hissederler. Güvenin temeli
aile de atılır. Çocuk ailesine de güvenemez durumda olunca hayatında hiç
kimseye güvenmek istemez ve başına gelen cinsel istismar vakasını kimseye
anlatamaz ve devamlı kendisini suçlar. Kendisine ileri boyutta zararlar bile
verebilir. Bu yüzden ailelerin farkındalığı arttırılmalıdır.
Mahremiyet eğitimi de ilk önce ailelere
verilmelidir. Çünkü çocuğu topluma kazandıracak olan ya da toplumdan
soyutlayacak olan ailelerdir.
Ne yazık ki her aile bilinçli değil. Çocuğunu
ihmal eden ve istismar eden anne babalar da mevcut. Bu cümle beni düşündürdü
bir anne baba nasıl olabilir de gözünden sakındığı çocuğunu istismar edebilir?
Parçalanmış ailelerde büyüyen çocuklar,
ilgisiz, yetim, hatta engelli olan kız çocuklarının büyük risk grubu içerisinde
olması gerçekten çok üzücü.
Makale rehber öğretmenlerinin çalışmalarını
konu almakta. Çok faydalı bir makale olduğunu düşünüyorum.
Sadece rehber öğretmenlerinin değil bütün
öğretmenlerin bu konulara dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum. Hangi branşın
öğretmeni olursa olsun öğrencisine güven vermeli ve öğrencisini tanımalı.
Bizler Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi
öğretmeni olarak bu konulara daha da dikkat etmeliyiz. Güven, İslam dini
denildiğinde akla ilk gelen kavramlardan birisidir.
Buraya tıklayarak makaleye ulaşabilirsiniz.
Sibel HASKÖY
Yorumlar
Yorum Gönder