DEĞİŞEN MEVSİMLERDİ

 


Duygularımız da değişiyor tıpkı mevsimler gibi.

Bir gün çiçek açarken gülüşlerimiz ertesi gün sonbaharın yapraklarını döküyor yüreğimiz.

İnsanız biz sonuçta.

Mutluluk da insan için hüzün de insan için.

Hüzün olmasa mutluluğu ne anlamı kalır ki?

Ne kadar hüzünlü de olsak mutlu da olsak, bir hiçiz aslında Allah’ı hatırlayamadıktan sonra.

Değişen mevsimlerdi biz değiştik mi, önemli soru bu aslında.

Allah’ı ne kadar andık verdikleriyle ya da vermedikleriyle…

Ayrı kalsa güneş bir an dünyadan. Ne ısı kalır ne de ışık.

Sen ne kadar yakınsın şah damarındaki Güneş’e? Ya da ben fark etmez.

Yüreğin dünyalıklarda ısınır. Sen ısındı sanırsın. Oysa yüreğin buz tutar.

Kararır bir de yüreğin.

Sen artık siyaha alışırsın, masmavi gökyüzünü bulmak varken.

Siyaha bakarsın siyah görürsün, sonra umutsuzluk, mutsuzluk, ne varsa dolar yüreğine. Ya da dünyalıklarda oyalanırken hakikatleri geçiştirmek işine gelir.

Hayat çok kısa.

Mevsimler değişir evet. Değişen mevsimleri görebilmek de nasip işi.

Bir nefeslik dünya işte. Bir nefes…

Sadece bir nefesle kesiliyor dünya ile bağın.

Bu nefeste Allah’ı anabilmek mühim mesele.

Allah’ı hatırlayabilmek de nasip işi.

Allah’ın rızasını kazanabilenlerden olma duasıyla…

Sibel HASKÖY

19.08.2020/11.56

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Yorumlar

Popüler Yayınlar