HEPİMİZ BUNALDIK...
Bu
sıcaklarda ne bu eziyet, değil mi?
Sıcağı
bahane edip maskeleri kollarına takanlar. Yerdeki kirli maskeyi yüzüne
takanlar. Maskeden bunalanlar, maskeye söylenenler…
Daha bir
sürü şeyler.
Hepimiz
bunaldık evet, bireysel algılamayalım.
Şükredelim
ki yüzümüze takacak bir değil birden çok maskemiz var.
Kıymet
bilelim.
Ne kadar
bunalsak da sıkılsak da imtihan sonuçta. Söylenmek ile ağzımızı yoracağımıza
bir salavat fazladan getirebiliriz mesela.
Bu zamana
kadar aldığımız nefesin hesabını kimseye vermedik, Allah’tan başka.
Şimdi
öğrendiysek eğer nefes almak ne kadar kıymetliymiş.
Maskelere
söyleneceğimize dua edelim de maskenin altında da olsa nefes alabiliyoruz.
Ciğerlerimiz sağlam ki nefes alabiliyoruz. Maskeyi takacak bir burnumuz, iki
kulağımız var, çok şükür.
Hep
bütüne odaklandığımız için parçaları göremiyoruz.
Yazık
ediyoruz kendimize.
‘’Ayağın taşa takıldığında, Allah Kahretsin
bile deme, dua et ki taşa takılan bir ayağın var. ‘’ der Necip Fazıl Kısakürek.
Çoğumuz
ayağa değil de taşa odaklanıyoruz sanki.
Ayağımız
olmak zorundaymış gibi yokluğu aklımızın ucundan bile geçmiyoruz.
Her şeyimiz tam olmak zorunda değil mi (!)
Şükredecek
o kadar çok şey var. Yeter ki kıymet bilmeyi öğrenelim.
Rabbim
sağlığımızın kıymetini bilenlerden eylesin.
Sibel
HASKÖY
04.09.2020/11.26
Yorumlar
Yorum Gönder